Dikkat! Ham harcıyoruz ama…
Kış mevsiminin beğenilen sebzelerinden lahanayı pişmiş, ham ve turşunu yaparak harcarız. Peki en sıhhatlisi hangisi? Ham harcanan lahananın hasarı var mı? Tüm bu suallerin yanıtı haberimizde…
Kış sebzeleri arasında ucuzluğu ile dikkat sürükleyen lahana, solunum yolu enfeksiyonlarını önlemek için zorunlu yüksek vitamin, mineral ve antioksidanı kapsamakta. Yemeklerinizde ve salatalarınızda bolca kullanabilir bağırsaklara bereketli tesirinden yararlanmak için turşusunu da yapabilirsiniz
Kış sebzelerinin, çeşit açısından az olsa da sıhhate mucize değişler yaptığı bir asıl. Bu sebzeler arasında yer alan lahana tabiatta kırmızı, mor, beyaz ve yeşil olmak üzere farklı renklerde bulunur. Turşu, dolma, salata, çorba gibi muhtelif biçimlerde tüketilir.
Özellikle Karadeniz Bölgesi’nin en tipik sebzesi olan karalahana gıda içeriği açısından değişik lahanalardan daha üstündür. Kanseri önleyici yiyecekler arasında en üst sıralarda yer alır. Brüksel lahanası ise hem kanseri önler hem de zayıflatıcı tesiri vardır.
ZENGİN VİTAMIN İÇERİĞINE SAHİP
Lahanada en çok bulunan vitamin, kan pıhtılaştırıcı tesiriyle bildiğimiz K vitamini. Kan kalsiyum seviyesini tertip ederek kemiklerin kuvvetlenmesinde misyon alır. Ayrıca kalp hastalıklarının önlenmesi için netlikle zorunludur. Lahananın yüksek oranda kapsadığı, kemik, adale ve kan damarlarının sıhhatli olmasını sağlayan bir değişik vitamin ise C vitamini. Bu vitamin kollajen yapımını sağladığı için cildin esnek olmasında da etkin.
Kırmızı lahana, beyaz lahanadan yüzde 30 daha fazla C vitamini kapsamakta. Orta boy kırmızı lahananın dörtte biri, günlük perhizle alınması önerilen C ve K vitaminlerinin yüzde 85’ini karşılamanız için yeterli olur. Ayrıca lahana B vitamini içeriği sayesinde, enerji metabolizmanızı tertip ederek kilo kaybınıza dayanakçı olabilir. Orta boy kırmızı lahananın yarısı takribî olarak 55 kalori kapsar ve düşük glisemik indekse sahiptir. Bu özelliği ile ani acıkmaların önüne geçerek tok yakalayıcı tesir gösterir.
KALP SAĞLIĞI İÇİN VAZGEÇİLMEZ
Lahana kapsadığı yüksek oranda polifenol ve sülfürlü bileşenler sayesinde eforlu antioksidan tesir gösterir. Böylece bedende zarar yaradılışına neden olan özgür radikal ismi verilen moleküllerden hücrelerimizi korur. Özgür radikallerin bedende fazla olması, damarlarda zarar yaradılışına neden olarak kalp hastalıkları için tehlike teşkil eder. Kırmızı lahana ise ehemmiyetli bir antioksidan bileşik olan antosiyaninden zengindir ve rengini de bu bileşen sayesinde kazanmıştır.
Antosiyanin tüketimi çoğaldıkça koroner atardamar hastalıkları eksilir, kan tazyiki düşer. Geniş kapsamlı 13 araştırmanın neticelerine göre antosiyaninden zengin bir beslenme kalp hastalıklarına tutulma tehlikesini yüzde 5 oranında azaltmaktadır.
Brüksel lahanası ise zengin kaempferol ve omega 3 içeriği ile inflamasyon yaradılışına karşı kalkan oluşturarak kalp damar sağlığına gözetir. Bir çalışmada günde iki porsiyon Brüksel lahanası harcayan fertlerde, bedenin toksik maddelerden arınılmasını sağlayan enzimlerin yüzde 15-30 oranında çoğaldığı ve özgür radikallerin oluşturduğu oksidatif stresin yüzde 28 oranında düştüğü bulunmuştur.
YÜKSEK TANSİYONA KARŞI KORUYUCU
Yüksek tansiyonun önüne geçmek için sodyum tüketimini eksiltmek, potasyumu artırmak gerekir ki bunu sağlayacak mucize gıda lahanadır. Potasyum bedende akışkan elektrolit balansının sağlanması için zorunlu ehemmiyetli bir mineraldir. Lahana, potasyum içeriği sayesinde idrar ile sodyum atımını artırarak kan tazyikini kumpaslar. Orta boy kırmızı lahananın yarısı günlük almamız gereken potasyumun yüzde 12’sini karşılar.
GUATR HASTALARI HAM TÜKETMESİN
Lahananın kapsadığı indol ve izotiyosiyanat bileşenleri sebebiyle guvatrojenik tesirler gösterebildiği, tiroid bezinin gelişmesi ile karakterize guatr hastalığına yol açabildiği öğrenilmekte. Ancak sebzelerin pişirilmesi sırasında, uçucu olan bu maddelerin ölçüyü eksilmekte. Bu sebeple guatr hastaları lahanayı ham harcamaktan sakınmalı.