Bu yanılgı böbrek hastalığına neden oluyor!
Son senelerde böbrek hastalarının rakamı süratle çoğalıyor. Günümüzde dünya genelinde 850 milyon şahsın muhtelif sebeplerden dolayı böbrek hastalığına sahip olduğu hipotez ediliyor. Prof. Dr. Ülkem Çakır, genellikle yavaş ilerleyen kronik böbrek hastalığının geri dönüşünün olası olmadığını belirterek, senede en az 2,4 milyon şahsın bu sebeple yaşamını kaybettiğini söylüyor. Prof. Dr. Ülkem Çakır 14 Mart Dünya Böbrek Günü kapsamında böbrekleri vuran 7 kusuru anlattı, çok önemli uyarılar ve tekliflerde bulundu.
Böbrek sıhhatinde risk çanları çalıyor! Durum evham verici ama buna karşın böbreklerimizi vazgeçin gözetmek için tedbir almayı, onları hiç önemsemiyoruz ve çoğu zaman müddetinden evvel ihtiyarlamalarına neden oluyoruz. Böbrek sıhhatine cemiyetsel farkındalık yaratmak emeliyle dünyada ve ülkemizde her sene Mart ayının ikinci perşembe günü Dünya Böbrek Günü olarak kutlanıyor. Bu sene 14 Mart Tıp Bayramı’na denk gelen Dünya Böbrek Günü kapsamında söylemelerde bulunan Prof. Dr. Ülkem Çakır, “Böbrek sıhhati yanılgı kaldırmaz. Böbrek hastalıklarına neden olan unsurlardan uzak durmalı ve yanılgı yapmamalıyız” diyor.
VEFAT SEBEPLERİ ARASINDA 6. SIRAYA TIRMANDI!
Dünya Böbrek Günü’nün bu seneki teması “Her yerde herkes için böbrek sıhhati” olarak tanımlandı. Çünkü günümüzde dünya genelinde 850 milyon şahsın muhtelif sebeplerden dolayı böbrek hastalığına sahip olduğu hipotez ediliyor. Epidemiyolojik çalışmalar, genellikle yavaş ilerleyen ve geri dönüşü olası olmayan kronik böbrek hastalığının, senede en az 2,4 milyon şahsın vefatına neden olduğunu, hatta en süratli vefata yol açan nedenler arasında altıncı sıraya yükseldiğini gösteriyor.
Ani büyüyen ve kısa zamanda hayatı tehdit eden böbrek işlevlerindeki bozulma ‘akut böbrek zararı’ olarak adlandırılırken, Prof. Dr. Ülkem Çakır “Akut böbrek zararı acelelikle rehabilitasyon edilmediğinde, zarar uzuv yetmezliği safhasına ilerleyerek vefat oranlarını ciddi oranda çoğaldırır. Akut böbrek zararı dünya genelinde 13 milyondan fazla şahsı etkilemektedir. Bu olguların yüzde 85 ‘i düşük ve orta kazançlı ülkelerdedir ve senede 1,7 milyon şahsın bu nedenle hayatlarını yitirdiği öngörülmektedir” diyor. Kronik böbrek yetmezliğinin en ileri aşaması ise ‘son yarıyıl böbrek yetmezliği’ olarak adlandırılıyor. Bu yarıyıldaki hastalara diyaliz ve böbrek nakli gibi rehabilitasyonlar uygulanması gerekiyor.
BİR HAYLİ HASTALIĞIN SEYRİNİ DE KÖTÜLEŞTİRİYOR
Hem akut hem de kronik büyüyen böbrek işlev kaybı; diyabet, hipertansiyon, obezite ve kalp damar hastalıklarının seyrini makûslaştırmasının yanı sıra, hepatit, verem, sıtma varlığında, vefat tehlikesinin çoğalmasına ehemmiyetli miktarda taban hazırlıyor. Böbrek naklinin diyalize göre daha uzun ve nitelikli hayat sunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ülkem Çakır, buna rağmen gerek fiziksel ve legal altyapı zorunluluklarını sağlamadaki beceriksizlikler, gerekse uzuv bağışına karşı kültürel önyargıların çoğu zaman bir hayli ülkede uzuv nakillerinin yapılmasına mani oluşturduğunu söylüyor.