Uyku Sorunu Yaşayanlar Dikkat ! İşte Çözümü
Uyku problemi, günümüzde çoğu kişinin sorunu haline gelen ve günlük hayattaki stres ve sıkıntının neden olduğu bir rahatsızlıktır. Tanımı yapmak gerekirse uykuya dalmada güçlük, uykuyu sürdürürken yarıda kesilmesi, uyuyamama gibi ifade edilebilir. Hayat kalitesinin artması için kişinin uykusunu alması çok önemlidir. İşte uyku probleminizi çözebileceğiniz öneriler!
Sağlıklı bir uykunun olmayışı psikolojik ve çevresel olabilir. Herkesin genel fiziksel ve ruhsal sağlığını koruması açısından uykunun ne kadar önemli olduğu düşünülürse nedenleri ve çözümleri de önem kazanır. Günlük hayattaki problemler gece kendimizle baş başa kaldığımızda uyku problemlerini ortaya çıkarır. İşte uyku probleminizi geçirebileceğiniz o öneriler!
MELATONİN!
23 Eylül’den sonra gecelerin uzamaya başlaması uyku sorunlarını da beraberinde getirdi. Uzun ve sıcak yaz günlerinin yerini yavaş yavaş güneşsiz ve erken kararan havaya bıraktığına dikkati çeken Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof.Dr. Hikmet Yılmaz, bu değişimin vücudun biyolojik saatini koruyu ritmini ayarlayan “melatonin” hormonunun üretimindeki döngüyü aksattığını açıkladı.
Melatonin, vücut ısısında azalmaya yol açarak uykuya dalmayı kolaylaştırıcı bir etkiye sahip. Uykusuzluk sorunu yaşanan sonbaharda güneş ışını azalınca cilde renk veren melonosit hücrelerinin uyarılmasının da azaldığını dile getiren Yılmaz, bu durumun vücudun mutluluk, canlılık ve zindelik veren serotonin hormonunu yapma yeteneğini azalttığını, çabuk yorulma, uykusuzluk ve mutsuzluk gibi depresif semptomların ortaya çıktığını ifade etti.
Oda sıcaklığını ayarlayın çünkü
“Uykusuzluk, serotonin azlığıyla da birleşince sonbaharda vücudun bağışıklık sistemi zayıflar, kolaylıkla grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar” diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
Bunlardan uzak durun!
“Düzenli uyku, yaşlanmayı geciktirici bir antioksidan olan melatonin salgısını artırır. Melatonin tümör gelişimini önler. Vücut savunma sistemini güçlendirir, kalp krizi ve felç geçirme riskini azaltır. Onun için mevsimsel geçişlerde uykuyu düzene sokmak çok önemli. Mevsim değişikliğinden kaynaklı uyku sorunlarınızla baş edebilmek için stres, alkol ve sigaradan uzak durun.
Akşam saatlerinde yorucu egzersiz yapmayın. Geç saatlerde yemek yemeyin, çay ve kahve tüketimini sınırlayın. Akşam gürültülü ve parlak ışıklı ortamlardan uzak durun, karanlıkta uyuyun. Yatak odasında televizyon izlemeyin, kitap okumayın, akıllı telefon bulundurmayın. Yattığınız ortamın ısısı 20-22 derece olsun.”
Muz, çemen, susam
Yılmaz, sonbaharda uyku problemi yaşamamak ve daha dirençli vücuda sahip olmak için sağlıklı beslenmenin önemine değinerek et, balık ve peynirin yanı sıra muz, elma, portakal, ananas gibi meyveler, kuruyemiş, sebze, bakliyat, çemen, susam, keten tohumu ve ayçiçeği gibi tohumların tüketilmesi gerektiğini kaydetti.
Derin nefeslerinize birazcık niyet katmanız, aslında beyninize ve vücudunuza “şimdi sakinleşme zamanıdır” emri vermenizle aynıdır. Aile terapisti Vikki Stark’a göre nefes alırken, tertemiz, ferah havanın akciğerlerinize girişini hayal edin, tüm vücudunuzu dolaşıp, bütün hücrelerinizi temizlediğini düşünün. Nefes verirken, tüm toksinlerin ve negatifliğin güvenli bir şekilde içinizden çıkıp, atmosfere karıştığını düşünün. Bu düzene odaklanın, nefes alın, nefes verin. Ama unutmayın, ilk seferde bir sihir gerçekleşmesini falan beklemenize gerek yok. Bu bir egzersiz ve siz işledikçe ışıldayacak bir demir.Vücudunuz buna alışıp, uyku moduna geçene kadar yapmaya ve şartlanmaya devam edin. Böylece farkı hissedeceksiniz.
İş ya da okul günü stresini atmak için, kaslarınızı ve tendonlarınızı açma-germeyi unutmayın. Çok basit; yatakta uzanırken önce bir kas grubunuzu açıp gerin, sonra diğerini.
Özellikle ayak başparmaklarınızı sıkıca kapatın, öyle tutarak 7’ye kadar sayın, sonra açın. Hatta eğer ayaklarınızdan boynunuza kadar vücudunuzu açıp germeniz sizin için çok daha iyi olacaktır.