Kuruyemişler ve Tohumlar Adeta Birer Sağlık Deposu..
Vitamin, mineral, posa, protein kaynağı olan kuruyemişler ve tohumlar adeta birer sağlık kaynağı. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, kalp sağlığından kansere, cilt güzelliğinden nörolojik bozukluklara kadar birçok alanda bu besinler çok etkili. İşte vücudumuza faydaları kanıtlanmış kuruyemiş ve tohumlar…
Beslenme alanındaki araştırmaların artması ve sağlıklı beslenme bilincinin oluşmasıyla birlikte kuruyemişlere atfedilen potansiyel sağlık yararları kuruyemişlerin daha fazla tanınmasına ve tüketilmesine neden oldu. Ayrıca son yıllarda ülkemizde kuruyemişler gibi çiya, keten tohumunun popülerliği de arttı. Bu tohumlar sağlıklı yağların, antioksidan etkili bileşenlerin zengin kaynaklarıdır. Hem kuruyemişler hem de çiya ve keten tohumu damar endotelinin fonksiyonunu iyileştirip damar duvarının elastikiyetini artırarak kalp damar hastalıklarından koruyucu rol oynarlar.
Beslenme ve Diyet Akademisi günde 1 avuç tuzsuz ve çiğ kuruyemiş ile 1-2 yemek kaşığı kadar çiya ve keten tohumunun diyete eklenmesinin kalp damar hastalıklarını yarı yarıya azaltılabileceğini söylüyor. Bununla birlikte bu tohum ve kuruyemişler posa ve antioksidan bileşen içeriği bağırsaktaki yararlı bakterilerin çoğalmasını teşvik eder, obeziteden solunum yolu hastalıklarına, diyabetten kansere kadar tüm hastalıklarda yararlı etki gösterirler. 2017’de yayınlanan bir çalışmada günlük enerjinin yüzde 5’ini çiya, keten tohumu ve kuruyemişlerden elde eden bireylerin hücre yaşlanmasının 1.5 yıl geciktiği bildirilmiştir.
GÜÇLÜ, PARLAK SAÇ VE CİLT İÇİN FINDIK
Adeta bir antioksidan deposu olan fındıklar E vitamini, folik asit, tekli doymamış yağ asitleri ve proantosiyanidinlerin en iyi besin kaynaklarındandır. E vitamini ve proantosiyanidinler ise serbest radikallerle savaşarak hücre yenilenmesine destek verir, saç, cilt ve tırnak tamirini hızlandırır. Sağlıklı, capcanlı, diri bir cilde, güçlü saç ve tırnaklara sahip olmanızı sağlar. Tekli doymamış yağlar ise vücuttan hasar oluşturan maddeleri uzaklaştırır, kan yağlarını düşürür, hücre bütünlüğünü, gözde retina tabakasını ve beyni korur. İtalya’da yapılan kapsamlı bir bilimsel çalışma 1 ay boyunca günde 30-45 gr yani yaklaşık 1-1.5 avuç kadar tuzsuz, kavrulmamış fındık tüketen bireylerin kalp damar sağlığını olumsuz etkileyen LDL kolesterol düzeyinin azaldığını göstermiştir.
BİR AVUÇ BADEM İLE FAZLA KİLOLARA ELVEDA
Badem yaşam için elzem olan minerallerden zengin, süper antioksidan besindir. Kan basıncını düşürücü etki oluşturur, kötü kolesterol LDL’yi düşürürken iyi kolesterol HDL’nin artmasını sağlar. Bu sayede kalbi ve kalbe giden damarları korur. Hücre harabiyetine neden olan serbest radikallerin oluşumunu önleyerek Alzheimer, demans gibi nörolojik hastalıklara ve birçok kansere karşı kalkan oluşturur. Araştırmalar badem tüketiminin özellikle göğüs kanserinden koruyucu olduğunu gösteriyor. Ayrıca kilo vermek isteyen kişiler için de eşsiz bir alternatiftir.
HEM BESLEYİCİ HEM EKONOMİK YER FISTIĞI
Lezzetinin yanı sıra ekonomik olmasıyla önplana çıkan yer fıstığı, çerez olarak ya da günde bir yemek kaşığı fıstık ezmesi olarak kahvaltılara ve ara öğünlere eklenebilir. Yer fıstığı metabolizmanın düzenlenmesinde görev alan B1, B3, B6 ve folik asit vitaminlerini ve cilt kuruluğunu önleyen, antioksidan E vitaminini yüksek miktarda içerir. Bakır, demir, fosfor ve manganez minerallerin yanında biyoaktif bir bileşen olan resveratrolden zengin olan yer fıstığı kronik hastalıkları önler, sağlıklı ve aktif bir yaşam sunar. Bununla birlikte yer fıstığı, fitosterol adı verilen kolesterol emilimini engelleyen aktif bileşenleri içerir. Çalışmalar günde bir avuç yer fıstığı yemenin kan şekeri ve kan yağları üzerine olumlu etki oluşturduğunu gösteriyor.
KESKİN GÖZLER İÇİN ANTEP FISTIĞI
Kalp hastalıklarından yüksek tansiyona, obeziteden diyabete farklı hastalıkların çözümünde etkili olan Antep fıstığı diğer kuruyemişlerden daha düşük kalorilidir. Bel çevresindeki yağlardan kurtulmak için birebirdir. Ayrıca kalbin dinç kalmasını sağlar. Antep fıstığında yüksek düzeydeki diyet lifi prebiyotik etki yaratarak bağırsaklarda yararlı bakterilerin artmasını sağlar, kan şekerinin yükselmesini önler ve yağ yakımını hızlandırır. İlerleyen yaşta oluşan görme kaybının önlenmesinde etkilidir. İçerdiği mineraller kan basıncının kontrolünde, kemik sağlığının yönetiminde rol alır. Bakır ise besinlerle alınan demirin emilimini artırır ve kansızlığı önler.
OMEGA 3 KAYNAĞI CEVİZ
Vitamin ve minerallerin yanı sıra süper bir antioksidan olan ellagik asit kaynağı olan ceviz, cildin elastik ve nemli olmasını sağlar. Kalp damar sağlığını korur, çocuklarda zeka ve kemik gelişimini destekler. Yayınlanan güncel bir çalışma cevizin bağırsaktaki yararlı bakterileri olumlu etkileyerek safra asitlerinin üretimini desteklediğini ve böylece kolesterol üretimini baskıladığını gösteriyor. Cevizin meme ve prostat kanserine karşı koruyucu rolü de çalışmalar ile desteklenmekte.
BOL LİFLİ, BOL PROTEİNLİ ÇİYA TOHUMU
Güney Amerika’da yetişen çiya tohumu son yıllarda zengin besin içeriği ile dikkatleri çeken besinlerden. İki yemek kaşığı çiya tohumu günlük kalsiyum ihtiyacının yüzde 20’sini karşılar. 10 gram lif ve 4 gr protein içerir. Kalsiyum ve protein kaynaklarını sınırlı tüketen vegan ve vejeteryanlar için eşsiz besinlerden biridir. Araştırmalar, sağlıklı diyetin bir parçası olan çiya tohumlarının kemiklerin mineral içeriğini arttırdığını, karaciğer ve bağırsak sağlığını iyileştirdiğini, kolesterolü, kan yağlarını ve kan basıncını düşürücü etki sağladığını gösteriyor. Güncel bir çalışma, üç hafta boyunca 5 gr çiya tohumu tüketmenin, genç yetişkinlerde bilişsel işlevi geliştirdiğini ortaya koydu.
TANSİYONA KETEN TOHUMU
Keten tohumu yüksek vitamin ve mineral içeriği ile vücudun tüm sistemlerine yardımcı olur ve metabolizmayı hızlandırır. Kalsiyum, fosfor ve magnezyum özellikle kas ve iskelet sistemi için oldukça faydalıdır. Bununla birlikte elzem aminoasitler olan metiyonin ve sistini yüksek miktarda içeren bu tohum iyi bir bitkisel protein kaynağıdır. Bol miktarda antioksidan içerir. Keten tohumu inflamasyonu önleyici, tansiyonu ve kan yağlarını düşürücü, damar tıkanıklığını önleyici mekanizmaları aktifleştirir. Bu sayede kalp hastalıkları, diyabet, artrit, osteoporoz ve nörolojik bozukluklara karşı koruyucu rol alır.