Karaciğer Yağlanmasını Rehabilitasyon Ediyor

50 yıldır eczacılık yapan Mehmet Müderrisoğlu, Türkiye’de her 5 bireyden birinde görülen Karaciğer yağlanmasının rehabilitasyonu mevzusunda ehemmiyetli söylemelerde bulundu

Karaciğer yağlanmasının Türkiye’de her 5 bireyden birinde görüldüğü belirtilirken, rehabilitasyonu mevzusunda muhtelif usuller dikkat sürüklüyor. Bu usullerden biri olan nebatsal rehabilitasyonun da yurttaşların dikkatini sürüklemesi üzerine 50 yıldır eczacı olan Mehmet Müderrisoğlu söylemelerde bulundu.

Karaciğeri bedenin fabrikası olarak nitelendiren Müderrisoğlu, “Karaciğer, iç uzuvlarımızın en büyüğü, en gayretliyi ve en ehemmiyetli uzuvlardan bir tanesi. Öyle bir fabrika ki, tüm yediklerimiz orada belli bir süreçten geçince enerji veriyor. Şayet toksik bir madde varsa onu filtreliyor. Dışarıdan bulaşan bir mikrop varsa onları yakalıyor. Fabrikaların en hoşu olarak karaciğeri belirleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Karaciğerin fazla depolama sebebiyle zamanla yorulduğuna dikkat sürükleyen Müderrisoğlu, “Karaciğer tam bu işleri yaptığı zaman, öncelikle yoruluyor. Çok yemek yediğin zaman, şeker harcayıp alkol aldığın zaman aldığın kalorileri enerjiye çevirirken çok yoruluyor. Yorulduğu zaman daha çok çalışması gerekiyor. Her çalıştığında uzuv gelişmeye başlıyor ve geliştiğinde mesele oluyor.

Kullanabileceğin ölçünün üzerinde yağ ve şeker var ise depoluyor. Siz o yağları tekerrür almaya başlıyorsanız ambar gelişiyor. Büyümesi de göbeğinin gelişmesine başka bir deyişle kilo almanıza neden olur. Bu da karaciğerin yağlanmasına ve rahatsızlanmasına neden oluyor” biçiminde konuştu.

Karaciğer yağlanmasının bulguları gördükten sonra harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Müderrisoğlu, “Karaciğer yağlanma bulguları şunlardır. Kaşıntı, cilt kuruluğu, göz akında sararma, mide sızıları ve buna bağlı olarak hazım güçlükleri başlıyor. Bu operasyona kadar gidiyor. Ancak alınabilecek temkinler var.

‘Kutun’ sınan bir madde var. Kutun alındığında, karaciğerin yağ yakalayan hücreleri kutun sayesinde yağları hücreden ayırıyor. SilibinFosfolipid var. Bunlar alındığı zaman karaciğerdeki balansın oluşmasını, bağışıklığın kuvvetlenmesini sağlıyor. Ardından enginar var. Ancak bizim yediğimiz enginar değil. Enginarın biz atılası kısmını yiyoruz, dış yapraklarını atıyoruz.

Dış yapraklarında sinarin var. Sinarin sayesinde karaciğerin tirigliseridve lipitleri dengelemesi mevzubahisi oluyor. Karahindi bağı var. Karaciğerde filtrelerde biriken, karaciğere ağırlık veren unsurları dışarı atmak oluyor. Bunları kullandığınız zaman karaciğerin kuvvetlenmesini sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Karaciğerin uzun bir müddet sıhhatli hizmet vermesinde içki ve sigaradan uzak durmanın ehemmiyetine dikkat sürükleyen Müderrisoğlu, “İçki ve sigaradan uzak durmalıyız. Bunların mahvetmediği bir şey yok. Yemeklerimizi az yağlı ve serinkanlıca yemeliyiz.

Kızartmalardan kaçmalıyız, glutensiz ekmekleri ve yemekleri seçim etmeliyiz. Bunları yapalım ki, karaciğerimiz bize uzun bir müddet hizmet edebilsin. Şunu tekerrür etmekte fayda var. Karaciğer en ehemmiyetli uzvumuzdur” diye konuştu.