Kansere karşı genetiği değiştirilmiş akıllı hücreler geliyor
Bugüne dek kök hücre ve hücresel tedavi alanındaki çalışmalarıyla dünya çapında galibiyetlere imza atan Prof. Dr. Ercüment Ovalı’nın başkanlığını yaptığı 3. Beynelmilel Katılımlı Kök Hücre ve Hücresel tedaviler Kurultayı 500’ü aşkın katılımcıyla İstanbul’da hakikatleştirildi. Yerli ve yabancı bilim insanları 3 gün süresince bilimde çığır kalemtıraş büyümeleri tartıştı. Prof. Dr. Ercüment Ovalı kanser tedavisinde genetiği değiştirilmiş hücre ürettiklerinin Car T Hücre tedavisi müjdesini verdi…
BU BULUŞ YALNIZCA GELECEĞİ DEĞİL HAYALLERİ DE DEĞİŞTİRECEK!
Kök hücre ve hücresel tedavi alanında son 20 yıldır yoğunlaştırdığı çalışmalarını genetiği değiştirilmiş hücre üreterek dikkatleri üzerine sürükleyen bilim insanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı; kanserden ortopediye bir hayli hastalığın tedavisininde önemli rol oynayan hücresel tedavilerin ülkemizde ilk çalışmasını yapanlardan biri. Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı tüm dünyada büyük ses getirecek yeni çalışmasının müjdesini İstanbul’da reelleştirilen 3. Beynelmilel Katılımlı Kök Hücre ve Hücresel tedaviler Kurultayı’nde verdi. Prof. Dr. Ercüment Ovalı’nın yaptığı kurultay, mevzusunda uzman çok rakamda bilim insanını bir araya getirdi. Kök Hücre ve Hücresel tedaviler Derneği ile Beynelmilel Hücresel Uygulamalar Topluluğu’nun ortak tertip ettiği kurultayda, esas kök hücre kavramından laboratuvar uygulamalarına, deneysel çalışmalardan muayenehane uygulamalara dek bir hayli mevzu geniş bir yelpazede tartışıldı. Kök hücre mevzusunda çalışma ve araştırma yapan genç tahlilciler, uzmanlar ile hem kavga hem de çalışmalarını sunma ihtimali buldu.
GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ KANSER SAVAŞÇILARI
Kongrenin başkanlığını yapan Prof. Dr. Ercüment Ovalı kanserle hastanın kendi hücrelerini savaştırma usullerinden biri olan genetiği değiştirilmiş hücre Car-T Hücre tedavisi üretmeyi muvaffak olduklarını, böylece Türkiye’nin bölgede tek uygulayıcı olacağını söyledi. Aynı zamanda soluk alan bu hücrelerin bedene bir defa verilirken seneler boyu şahısla beraber yaşayabileceğini ve onu kansere karşı gözetmeye devam edebileceğini belirten Prof. Dr. Ercüment Ovalı “Car-T hücrelerini başka bir deyişle genetiği değiştirilmiş hücreyi üretmeyi muvaffak olduk. Lösemi, lenfoma ve myeloma hastalığının tedavisinde çok büyük bir safha kaydolunacak. Amerika Birleşik Devletlerinde üç seneyi aşkın zamandır uygulanan ve çok yüksek maliyeti olan bu tedavi alternatifine hastalar artık çok daha uygun kıymetlerle erişebilecekler” dedi.
CANLI KOPYALAMA USULÜ ARTIK ÇOK BASİT!
Yerli ve yabancı 500’ü aşkın katılımcının izlediği kurultayda konuşan bilim insanı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elif Ganime Aydeniz de; canlı kopyalama usulünü basit hale getiren bir metot geliştirdiklerini belirtti. Beynelmilel bilim insanlarının katıldığı kurultayda canlı cinslerini kopyalamayı basitleştiren metotlarını tüm dünyaya duyuran Dr. Elif Ganime Aydeniz, ilk olarak 1997 senesinde Dolly adlı koyunun kopyalandığını ama uzun vakit yaşamadığını belirterek “Bir canlının, birebir kopyasını yapabilmek için bazı kriterler var; bunlardan biri de mitokondriyal Deoksirübo Nükleik Asit dediğimiz Deoksirübo Nükleik Asit. Biz kopyalamada tüm meseleleri aşabilen ve daha önceki usule göre çok daha basit olan bir teknikle takım olarak bunu reelleştirdik. Tescil müracaatı yapılmış olan bu metotta daha önceki usullerin aksine kopyalanmak istenen hücrenin çekirdeği değil tamı kullanılmış ve daha da önemlisi kopyalamada standart dişi yumurtası yerine çekirdekleri çıkartılmış döllenmiş yumurta kullanılarak bütün ve efektif bir kopyalama muvaffak olunmuştur. 1,5 seneden bu yana sıçanlarda yaptığımız bu çalışmanın öbür canlı cinslerinde gösterilmesi ve tekerrür tekerrür doğrulanması halinde indüklenmiş pluripotent hücre ve aynı zamanda canlı kopyalama her İVF laboratuvarının asıllaştırabileceği aktif, basit bir usul olarak yaygın kullanım alanı bulabilecektir” dedi.
UZUV BEKLEYENLERE UMUT OLACAK
En büyük emellerinin insanlığa hizmet etmek olduğunu vurgulayan Dr. Elif Ganime Aydeniz, bu çalışmanın senelerce uzuv sırasında bekleyerek hayatlarını kaybeden şahıslara da umut olacağını belirterek şunları söyledi: “Aileler çocuklarının göbek bağını, kordon kanını kesinlikle gizlesinler. Zira bu kordon kanından uzuv yapabiliyor hale geleceğiz. Kordon kanı yalnızca hücrelerinden değil plazmasından da çok zengin. O kadar çok projemiz var ki bu ilk basamağı. Bundan sonra kordon kanının her hücresini, plazmasını, her evresini kullanıyor olabileceğiz ve hayalimiz uzun ama bir o kadar sıhhatli etkin hayatlara erişebilmek.”
ISSCA BAŞKANI DAEYONG KİM: “DÜNYA, TÜRKİYE’Yİ ALAKAYLA TAKİP EDİYOR”
Dünya çapında tanınan ve akredite olan ISSCA’nın Beynelmilel Hücresel Uygulamalar Topluluğu Başkanı Daeyong Kim de konuşmasında “İstanbul’da olmaktan çok mutluyum. Türkiye’de kök hücre alanında çok önemli çalışmalar yapılıyor ve muhakkağım ki kök hücre uygulaması ve kök hücre tedavi araştırmaları mevzusunda dünya Türkiye’yi alakayla takip ediyor” dedi. ISSCA’nın dünya çapında 16 bin azası bulunduğunu, rejeneratif tıpta yenileyici kök hücrenin kullanılmasına liderlik eden kuruluş olduklarını belirten Daeyong Kim, milli kök hücre topluluklarıyla da işbirliği içerisinde çalıştıkları ve bu sayede günden güne süratle geliştiklerini söyledi. ISSCA Başkanı Daeyong Kim günümüzde kök hücre tedavisinin tıpta devrim olarak görüldüğünü vurgulayarak şöyle konuştu: “Zira yan tesiri yok, rastgele kimyevi içeriği bulunmayan tedavi usulü. Tıbbın geleceği bence rejeneratif tıpta uyuyor. Üstelik gözetici özelliği de bulunuyor. 25 yaşından sonra basmakalıpta bireylerin kök hücrelerinin rakamı ve işlevleri eksiliyor. Orta yaş sonrası herkes reelinde potansiyel bir kök hücre alıcısı oluyor. İnsan bedeninde çok tesirli kök hücreler; zira kök hücre doğrudan hasta alana giriyor, başka bir deyişle gireceği yeri çok iyi öğreniyor ve cılız olan yeri tespit etip onarıyor, pek çok fırsat sunuyor.”