Vücudunuzun Su Eksikliği Üzerine 10 Uyarı İşareti
Su, vücut ağırlığınızın üçte ikisini oluşturur ve bir kişi birkaç günden fazla susuz yaşayamaz. Vücuttaki her hücre, organ ve doku suya bağlıdır. Örneğin, çok önemli roller oynar:
- Vücut sıvıları dengesinin korunmasına yardımcı olur.
- Vücut ısısını düzenler ve korur.
- Eklemlerinizi ve gözlerinizi yağlar.
- Dokularınızı, omuriliğinizi ve eklemlerinizi korur.
- Vücudunuzun atık ürünleri ve toksinleri uzaklaştırmasına yardımcı olur.
- Sindirime yardımcı olur.
- Kalori alımını kontrol etmeye yardımcı olur.
- Cildinizin iyi ve genç görünmesini sağlar.
Su olmadan vücudunuz düzgün çalışmayı keserdi. Bu nedenle, vücudunuzu nemli tutmak önemlidir. Hidratlı kalmak için, sıvılar için ve su içeriği bakımından zengin yiyecekler yiyin.
Bazen vücudunuz suyu normalden daha fazla kaybedebilir. Bu şiddetli fiziksel aktivite, aşırı terleme, ishal, kusma, diyabet ve sık idrara çıkma nedeniyle oluşabilir.
Bu, vücudunuzdaki bir elektrolit dengesizliğine neden olarak dehidrasyona neden olur ve vücudunuzun en iyi şekilde çalışmasını zorlaştırır.
Birçok insan vücudunda yeterli su bulunmadığında habersizdir. Susuz kalma belirtilerini anlamak, su alımınızı ne zaman artırmanız gerektiğini bilmenize yardımcı olacaktır.
İşte vücudunuzun su bulunmadığını gösteren ilk 10 uyarı levhası.
1. BAŞLIKLAR VE IŞIKSIZLIK
Baş ağrısı ve baş dönmesi, vücudunuzun su bulunmadığına dair olası işaretlerden bazılarıdır. Vücudunuzun hidrasyon seviyesindeki bir düşüş beyninizi çevreleyen ve onu hafif darbelere ve hareketlere karşı koruyan daha az miktarda sıvıya yol açar.
Bu, migren gibi dürtücü baş ağrısını da tetikler. Ayrıca dehidrasyon, beyine oksijen ve kan akışını azaltır.
Klinik Nöroloji El Kitabı’nda yayınlanan 2010 tarihli bir rapor, migren ve gerginlik tipi baş ağrısının olası tetikleyicilerini vurgulamaktadır ve dehidrasyon bunlardan biridir.
Baş ağrısı çekiyorsa, hap almak yerine bir bardak su için. Baş ağrısının dehidratasyona bağlı olması durumunda, yakında gider.
2. “BEYİN SİS” VEYA ZAYIF KONSANTRE
İnsan beyni yaklaşık yüzde 90 sudan oluştuğu için, susuz kaldığında kesinlikle işaretler gösterir. Beyindeki su eksikliği karar vermenizi, hafızanızı ve ruh halinizi etkileyebilir.
Dehidrasyon, unutkanlık ve odaklanma zorluğu, düşünmek ve iletişim kurmak gibi beyin sisi belirtilerine bile neden olabilir.
Clinical Autonomic Research’te yayınlanan bir 2013 araştırması, dehidrasyonun en sık bildirilen beyin-sis tetikleyicilerinden biri olduğunu, yorgunluk, uyku eksikliği, uzun süre ayakta durma ve soluk hissetme olduğunu söylüyor.
British Nutrition Journal’da yayınlanan bir 2011 çalışmasında araştırmacılar, hafifçe susuz kalmış kişilerin bilişsel görevlerde daha kötü performans gösterdiğini ve ayrıca karar vermekte zorluk yaşadıklarını bildirdi. Ayrıca, hal halindeki halsizlik ve anksiyete hallerinde olumsuz değişiklikler oldu.
Beslenme Dergisi’nde yayınlanan bir başka 2011 çalışması, bozulmuş ruh halinin, görev zorluğu algısının artmasının, düşük konsantrasyonun ve baş ağrısı semptomlarının kadınlarda yüzde 1,36 dehidrasyondan kaynaklandığı sonucuna varmıştır.
3. KÖTÜ SAF VE KURU AĞIZ
Ağız kokusu, vücudunuzun su bulunmadığının bir başka işaretidir. Su eksikliği nedeniyle vücudunuz antibakteriyel özellikler içeren daha az tükürük üretir. Bu, ağızda bakteri çoğalmasına ve kötü kokuya veya kokuya neden olabilir.
Ağız kokusu ile birlikte ağız kuruluğu olabilir. Su, mukus zarlarını boğazda nemli tutan ve böylece ağız kuruluğunu önleyen bir yağlayıcı gibi çalışır.
4. TESİSAT VE DİĞER DİJESTİF KONULAR
Su, sindirim sisteminin yağlanmasına yardımcı olur ve sindirim sisteminin esnek ve temiz kalmasını sağlar. Bu, bağırsak hareketlerinizi düzenli tutmanıza ve kabızlığı önlemenize yardımcı olur.
Ayrıca, ishal veya kusmaya bağlı aşırı sıvı kaybı da dışkıyı sertleştirip kabızlığa neden olabilir. Vücutta su eksikliği, mide ekşimesi ve hazımsızlığa bile neden olabilir.
Avrupa Klinik Beslenme Dergisi’nde yayınlanan 2003 tarihli bir çalışmada, sıvı kaybı ve sıvı kısıtlamasının kabızlığı artırdığı belirtilmektedir. Bu nedenle kabızlığı önlemek için hidrasyonun korunması önemlidir.
5. SUDDEN GIDA YOLCULUKLARI
Bir dahaki sefere ani açlık hapları ya da yiyecek istekleri duyduğunuzda, bir şeyler atıştırmadan önce bir bardak su için. Susuz kaldığında, vücudunuz aç olduğunuzda, aslında susadığınızda beyninize aç olduğunuzu gösteren yanlış sinyaller gönderir.
Tuzlu bir muamele yapmak, vücuttaki su ve elektrolit kaybına bağlı olabilir. Sadece sodyum içeren bir spor içeceği içebilir veya 1 limon suyunu bir bardak suyla birlikte 1 çay kaşığı tuzla karıştırarak kendi limon suyunuzu hazırlayabilirsiniz.
Bazı insanlar tatlı bir şeyler için can atıyorlar. Vücudunuz glikojen üretimi konusunda zorluk yaşadığında bu olur. Bu durumda, karpuz, papaya veya çilek gibi meyveleri tercih edin, tatlı ve su içeriği yüksektir.
6. İNDİRİMLİ SÜRE VE RENK DEĞİŞİMİ
İster inanın ister inanmayın, eğer tuvaleti birkaç saatte bir kullanmıyorsanız, vücudunuz muhtemelen sudan yoksundur. Sağlıklı bir su alımı, günde yaklaşık dört ila yedi kez yapılan düzenli idrara çıkma ile sonuçlanır. Vücudunuz idrar yaparken toksinler salgıladığından, düzenli aralıklarla idrar yapmama problemli olabilir.
Ayrıca, idrarınızın rengine bir göz atın. Hidrasyon seviyenizin önemli bir göstergesidir. Berrak veya açık renkli idrar iyi nemlendirilmiş bir gövdeyi gösterirken koyu sarı veya sarı renkli idrar konsantre idrarı gösterir ve genellikle vücudunuzun sudan yoksun olduğunun bir işaretidir.
7. YORGUN VE LETHARJİ
Kendinizi yorgun ve uyuşuk hissediyorsanız, susuz kalmış vücudunuzdan kaynaklanıyor olabilir. Su eksikliği, beyin de dahil olmak üzere vücutta düşük tansiyona ve yetersiz oksijen kaynağına neden olur. Oksijen eksikliği, uyku hali, yorgunluk ve uyuşukluk hissi verir.
Ayrıca, susuz kaldığınızda, vücudunuzun uygun kan dolaşımını sağlamak, besinleri taşımak ve hatta nefes almak için çok fazla çalışması gerekir. Ekstra enerji harcadığınız belli ki sizi normalden daha hızlı yoruyor.
Hidratlı kalmak, tetikte ve enerjili kalmanın en kolay yollarından biridir, bu nedenle su şişenizi el altında tutun.
8. ORTAK VE KAS BOYASI
Su, sağlıklı eklemlerin ve kıkırdakların hayati bir bileşenidir. Aslında, yaklaşık yüzde 80 oranında su içerirler. Vücudunuz sudan yoksun olduğunda, kemikleriniz birbirine geçerek eklemlerde ağrıya neden olur.
Vücudunuz iyi nemlendirildiğinde, eklemleriniz koşma, zıplama ya da sıkışma gibi ani hareketleri acısız bir şekilde yapabilir.
Ayrıca terleme yoluyla sıvıların tükenmesi kasların daralmasına ve kramplara neden olabilir. Uygulamalı Fizyoloji Dergisi’nde yayınlanan 2008 tarihli bir çalışma, vücuttaki su durumunun direnç egzersizine verilen hormonal ve metabolik tepkilerin modüle edilmesinde önemli bir husus olduğunu kaydeder.
9. ÖLÇME, KURU CİLT VE YAĞLAR
Vücudunuzun sudan yoksun olduğuna dair bir başka işaret, esnekliği olmayan kuru ciltlerdir. Cilt vücudun en büyük organıdır ve iyi durumda kalmak için bol miktarda su gerektirir.
Düşük bir su seviyesi daha az terlemeye neden olur, bu da vücudun gün boyunca ciltte biriken fazla kiri ve yağı temizleyemediği anlamına gelir. Ayrıca, su toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olduğundan, dehidrasyon akne, egzama ve sedef riskini arttırır.
Başka bir belirgin dehidrasyon belirtisi kuru ve çatlamış dudaklardır.
Bu nedenle, cildinizi iyi bir nemlendiriciyle nemlendirmenin yanı sıra, yeterli miktarda su içerek cildinizi içten dışa doğru nemlendirdiğinizden emin olun.
10. HIZLI KALP
Dehidrasyon ayrıca kalp atış hızı ve performans üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Dehidrasyon kanı daha viskoz yapan, plazma hacminde bir azalmaya neden olur. Bu kan dolaşımını etkiler ve kalp atış hızınızı artırır.
Güçlendirme ve Koşullandırma Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan 2014 tarihli bir araştırma, dehidrasyonun performansı olumsuz yönde etkilediğini kabul eder.
Araştırmacılar, kalp atış hızının dehidrasyondan kaynaklanan vücut ağırlığındaki her yüzde 1 değişim için dakikada ortalama üç atış attığını buldular.
Ayrıca, dehidrasyon vücudunuzda bulunan elektrolitlerde değişikliklere neden olarak düşük tansiyona neden olur. Vücudunuzdaki ekstra stres nedeniyle kalp çarpıntısı daha hızlı hale gelir. Bu korkutucu olabilir ve endişeye ve paniğe neden olabilir.
Kalbinizin daha hızlı attığını hissederseniz, daha iyi hissetmek için yavaşça su içmeyi deneyin. Sorun devam ederse derhal doktorunuza danışın.
Dehidrasyonunu Önlemek İçin İpuçları:
- Her gün bol su ve diğer sıvılar için. İçmeniz gereken su miktarı genellikle içinde yaşadığınız iklim, fiziksel olarak ne kadar aktif olduğunuz ve genel sağlığınız gibi bir dizi faktöre bağlıdır.
- Güne büyük bir bardak su (oda sıcaklığı) ile başlayın ve her yemekten önce bir bardak su için.
- Meşgulseniz ve sık sık su içmeyi unutursanız, günde birkaç kez bir bardak su içmek için bir hatırlatıcı ayarlayın.
- Nereye giderseniz gidin, kendi su şişenizi taşıyın.
- Su ile birlikte, diyetinize su zengini meyve ve sebzeleri dahil etmeye başlayın.
- Alkol, enerji içeceği ve kafein içeren diğerleri gibi dehidrasyona neden olabilecek içeceklerden kaçının.
- Ateş, kusma veya ishal şikayeti olduğunda, şiddetli dehidratasyonu önlemek için sıvı alımınızı arttırın.
- Aşırı susama, baş dönmesi, sekiz saatten fazla idrara çıkmama ve hızlı veya zayıf bir nabız gibi belirtileriniz varsa derhal doktorunuza danışın.