Yemekten sonra gözleriniz kapanıyorsa… Dikkat! O hastalığın bulgusu!

19.04.2019
668
Yemekten sonra gözleriniz kapanıyorsa… Dikkat! O hastalığın bulgusu!

Yemek yedikten sonra halsiz seziyor ve hemen yatmak istiyorsanız insülin direncinizi kontrol etmeniz gerekiyor. Özellikle uzun saatler aç kalmak ve ara öğünleri atlamak bedeni açlık stresine sokuyor ve karbonhidrata yönelik beslenmeye yönlendiriyor. Çoğunlukla Karbonhidrat beslenme ise kanda insülin yükselişine neden olarak birçok şikayetlerin yaşanmasına yol açıyor. Peki insülin direnci bulguları nelerdir? İnsülin direcini kırmak için neler yapılmalı ? İnsülin hastası olan hastalar nasıl beslenmeliler? İnsülin direncini düşüren besinler neler? Hangi besinler insülin direncini yok eder? Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kısmı’nden Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya, insülin direnci hakkında bilgi verdi…

CİLTTE KOYULAŞMA İNSÜLİN DİRENCİNİ İŞARET EDEBİLİR

Yemek yedikten sonra halsizlik ve uyku hali gibi şikayetleriniz varsa insülin direncinin ölçülmesinde fayda vardır. İnsülin direncine değişik usullerle bakılmaktadır. Temelinde hakikat bir insülin direnci ölçümü oldukça güç ve sağlık kurumu koşullarında yapılması gereken bir usuldür. Rutin polikliniklerde bakılan bedeller son derece yüzeysel olabilmektedir. Hastanın belirtileri, şikayetleri ve kan muayenesindeki bazı bedeller bizi tanıya yönlendirir. İnsülin direncini ele veren bedendeki başkalaşımlar şu biçimde sıralanabilir:

  • Cilt renginde koyulaşma
  • Ense, koltukaltı ve genital bölgede koyulaşma ve cilt kalınlaşması
  • Adet düzensizliği
  • Kontrolsüz kilo artışı
  • Kilo verememek
  • Beden adale/yağ doku dağılımı dengesinde bozukluklar

YEMEKTEN HEMEN SONRA GÖZLERİNİZ KAPANIYORSA…

İnsülin direnci olan şahıslar sıklıkla yemek yedikten sonra fazla bitkin, halsiz ve uykulu sezdiklerinden şikayet ederler. Misalin; “Yalnızca iki dilim pizza yedim sonrasını anımsamıyorum” diyebilirler. Buradaki vaziyet şu biçimde söylenebilir; insülini zati yüksek olan bir şahıs pizzayı yediğinde bedene karbonhidrat girişiyle insülin salgılanır ve bu salgı harcanan karbonhidrat çoğaldıkça yükselir. Bu salgı oranı şahıstan şahsa değişir; kiminde bir ünite salgılanırken başka birinde bu oran beş-on hatta çok daha fazla ünite olacak kadar yükselebilir. Bunu yasaklamak için insülin salgısını önlemek başka bir deyişle yüksek karbonhidrat alımını eksiltmek gerekir. Bu şahıslar yemekten birkaç saat sonra şiddetli açlık sezip, özellikle şeker ve şekerli yiyecekler yemek isterler. İnsülin depolatıcı bir molekül olduğu için kanda yükselişiyle beraber bedende yağ doku depolanması da çoğalır. Bu şahısların özellikle bel ve karın etrafında yaygın olarak kalınlaşma görülür. Böylece kilo alma-insülin direnci arasındaki kısır döngü başlar.

KARBONHİDRAT-PROTEİN DENGESİ İYİ KURULMALI

Yüksek insülinin sebep olduğu kan şekerinin düşmesinin yol açtığı ilk olarak karbonhidrat tüketimi kısıtlanmalıdır. Karbonhidrat alınacaksa şayet eşliğinde bir protein kaynağı olmasına azami itina gösterilmelidir. Misalin; şayet pilav yenilecekse menüye hemen yoğurt ilave edilmeli ya da pilav-et beraber harcanmalıdır. Bir dilim ekmek yenilecekse yanında peynir harcanabilir. Burada tuza da dikkat etmekte fayda var. Muhtemel olduğu kadar tuzsuz peynir cinsleri seçim edilmelidir. Buna ek olarak da bol su harcamakta da fayda var. Dengenin sağlanmasında su hayli önemli zira beden enerji yapımı sırasında en çok suyu kullanmaktadır.

ARA ÖĞÜNLERLE KISIR DÖNGÜNDEN ÇIKIN

Uzun süreli açlık asla önerilmemektedir zira uzun zaman aç kaldıktan sonra yemek yerken miktarı tutmak oldukça güçtür. Ayrıca metabolizmayı en çok uyaran ve süratlenmesini sağlayan da yemek yemektir. Bu sebeple öğün sıçranmamalı ve ara öğünlere dikkat edilmelidir. Şayet ara öğün beceriksiz ise ikinci bir ara öğün oluşturabilir. Ara öğünler tertip edilirken küçük uyaranlardan takviye alınmalı ve metabolizma süratlendirilmelidir. Nitelikli karbonhidratlara sofranızda yer verilebilir. Aksi halde kısır döngü devam edecektir. Mesela hem karbonhidrat hem protein kapsayan meyveli yoğurt harcanabilir. 1 bardak süt ile ince bir dilim kek yenebilir ya da karpuzla beraber peynir de tuzuna dikkat edilerek seçim edilebilir.

MEYVENİN YANINA 1 BARDAK SÜT

Ara öğünlerde meyve de seçim edilebilir. Meyvede fruktoz vardır ve metabolizması glikoza göre azıcık daha değişiktir. Bu sebeple çok yoğun meyve tüketimi bir seferde önerilmemektedir. Hiç meyve yememek de doğru değildir. Bir büyük portakal, 2-3 mandalina ya da bir muz ara öğün olarak harcanabilir. Şayet diyabetik bir mesele ya da insülin direnci varsa meyvenin şekerini dengelemek ismine yanına bir kase yoğurt ya da azıcık süt de ilave edilebilir. Bazen meyvenin yanına 8-10 tane badem veya ceviz içi gibi kuru yemiş de önerilir. Burada da yağ alımı ile emilim desteklenmektedir. Bu biçimde meyvenin glikozu rakımcı tesirinden uzaklaşılmış olur.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.