Çay ve kahve akciğer kanseri tehlikesini artırabilir

Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan araştırmada, sigara içmeyenler için günde iki ya da daha fazla fincan kahvenin, akciğer kanseri tehlikesini yüzde 41, iki ya da daha fazla bardak çayın da yüzde 37 oranında artırdığı kollandı. Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan araştırma, hayat müddetini artırdığı, bunalım, kalp krizi ve bazı kanser cinslerinin büyüme ihtimalini eksilttiği öğrenilen kahve ve çayın, günde en az iki fincan içildiğinde sigara tiryakisi olmayanlarda dahi akciğer kanseri tehlikesini artırabileceğini ortaya koydu.

LiveScience’ın haberine göre, Amerika Birleşik Devletlerinde Vanderbilt Üniversitesi’nde misyonlu bilim adamı Jingjing Zhu liderliğinde yürütülen araştırma, hayat müddetini artırdığı, bunalım, kalp krizi ve bazı kanser cinslerinin büyüme ihtimalini eksilttiği öğrenilen kahve ve çayın, günde en az iki fincan içildiğinde sigara tiryakisi olmayanlarda dahi akciğer kanseri tehlikesini artırabileceğini ortaya çıkardı.

Araştırma kapsamında Amerika Birleşik Devletleri ve Asya’da 1,2 milyon şahsın katıldığı 17 değişik araştırmanın bilgileri incelendi. Katılımcıların vasati 8,6 sene süresince takip edildiği ve 20 bin 500’den aşırısının süreç içinde akciğer kanserine tutulduğu belirtildi. Uzmanlar, sigara içmeyenler için günde iki ya da daha fazla fincan kahvenin, akciğer kanseri tehlikesini yüzde 41, iki ya da daha fazla bardak çayın da yüzde 37 oranında artırdığı neticesine vardı.

YÜZDE 15 DAHA YÜKSEK TEHLİKE ORANI

Tehlike oranında, şahsın yaşı, ırkı ve içtiği kahvenin cinsine göre ehemmiyetli bir farklılık kollanmadığı, özellikle kafeinsiz kahvenin, kafeinli olandan yüzde 15 daha yüksek tehlike oranıyla ilişkilendirildiği kaydolundu. Zhu, araştırmalarının gözleme dayalı olduğuna, kahve ile akciğer kanseri arasındaki neden netice ilişkisini bütün olarak öğrenmediklerine işaret ederek, kavurma evresinde ortaya çıkan bir vaziyetin tehlikeyi artırıyor olabileceğini aktardı.

Araştırmanın belirtileri, Amerikan Kanser Araştırma Derneği’nin 31 Mart’ta tertip edilen senelik buluşmasında sunuldu. Levine Kanser Enstitüsü’nden hekim Julie Fisher, belirtileri “tuhaf ve merak uyandırıcı” laflarıyla nitelendirirken, bu irtibata ait daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ifade etti.