Ağız kokunuz anında son bulacak!

Dişlerdeki çürükler, çıbanlar, diş eti cerahati, arınılması efor diş eti cepleri; yaygın ağız kokusu sebebidir. Dişin noksan olduğu tarafta çiğneme olmayacağı için, karşıt ve yan dişlerde daha yoğun yemek birikimi görülür. Bu da ağız kokusuna neden olur. İşte Diş Doktori İlker Erdoğan’ın ağız kokusu ile alakalı yazısı…

Ağız kokusu olan insan, yalnızca şahsi değil büyük bir sosyal hastadır. Dünyanın en gelişmiş ekonomileri veya en uygar yerlerinde; insanın olduğu her yerde ağız kokusu sınan bir mesele karşımıza çıkar. Bu kaçınılmaz bir reel olmakla birlikte, aynı zamanda bir hastalıktır. İnsan sanki hastalığını yanında taşır. Kokunun önlenmesi için, neden oluştuğunu ve ne yapmak gerektiğini öğrenmek gerekir. Ağzı kokan insan, tıpkı öteki sıhhat meseleyi yaşayan şahıslar gibi, hastadır.

YATILAN ODA NEMLİ OLSUN

Fizyolojik ağız kokusu natürel bir gidişattır. Özellikle sabahları oluşan ağız kokusu bu sınıfta değerlendirilebilir. Geceleri tükürük salgısının eksilmesine bağlı olarak bakteri rakamında alana gelen çoğalış ve bu bakterilerin oluşturduğu sülfür içerikli gazlar bu vaziyete neden olur. Fizyolojik ağız kokusu rehabilitasyon gerektirmez; sabahları uyanır uyanmaz ağzın çalkalanması, bir bardak su içilmesi ya da diş fırçalamak kokudan kurtulmak için yeterli olacaktır. Yatılan odayı nemli yakalamak da rahat soluk almayı sağlayarak ağızdan solumayı yasaklayacak, ağzın kurumasını azaltacaktır.

KOKUNUN KAYNAĞI BULUNMALI

Çok fazla harcanan et, süt gibi proteinden zengin gıdalar, sarımsak, soğan, turp gibi kokulu besinler; içeriğindeki yoğun sülfür sebebiyle kokuya neden olabilir. Çok fazla kahve ve içki harcanması ile sigara da ağız kokusunun nedenleri arasındadır. Diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, dili fırçalama, ağız gargarası kullanımı ya da yemekten sonra maydanoz, nane gibi koku gideren gıdaların tüketimi kokunun seri geçmesine takviyeci olacaktır.

Ağız kokusu, yalnızca diş fırçalama, ağız çalkalama gibi alışılmış ağız arınma metotları ile düzelmez. Kokunun kaynağına inilerek rehabilitasyon yapılmalıdır. Bu tip kokuların oluşmasında rol alan çok muhtelif nedenler sayılmasına rağmen, yüzde 85-90 oranında ağız etrafından kaynaklandığı öğrenilmektedir. Yemekten sonra yalnızca diş fırçalamak, zorunlu ama beceriksizdir. Dişler yemekten sonra uygun biçimde fırçalanmaz ya da diş ipi kullanılmazsa, besinler dişlerin yüzeyine, aralarına ya da derin diş eti ceplerine yerleşir, zamanla kokuşur ve bakteri üretir. Bu bakterilerin ürettikleri kokulu gazlar ağız kokusuna yol açar. Uygun ağız pakliğiyle bu gidişat çözülebilir.

PROBLEMLİ DİŞ ÇEKİLMELİ

Dişlerdeki çürükler, çıbanlar, diş eti cerahati, arınılması efor diş eti cepleri; yaygın ağız kokusu sebepleridir. Kemik kaybına bağlı olarak dişler arasında arınılması efor aralıklar oluşur ve çok kötü kokuya neden olabilir. Defineli 20 yaş dişinin çevresinde gıda birikimine neden olan diş eti cepleri ve altı basit arınılamayan köprüler, senelerdir yenilenmemiş, diş eti ile geçimi bozulmuş kaplamalar da yiyecek birikimi ve çürük sebebiyle koku kaynakları arasındadır. Geçimsiz, arınılmayan ya da gıda birikimine sahip pürüzlü yüzeyleri olan takıp çıkarmalı takmalar da gıda artıkları sebebiyle koku yapar. Böyle gidişatlarda çürükler arınılmalı, diş eti rehabilitasyonu yapılmalı, problemli 20 yaş dişleri çekilmelidir.

ARAYÜZ FIRÇASI KULLANIN

Yalnızca diş fırçası değil, arayüz fırçasını kullanma mevzusunda gönülsüz çok rakamda insan vardır. Arınılması güç alanlarda arınma operasyonu için özel üretilmiş arayüz fırçaları seçim edilmelidir. Köprü pakliğinde yeniden arayüz fırçaları ve köprüler için üretilmiş diş ipleri kullanılmalı, daha önceki köprüler en kısa zamanda yenilenmelidir. Dişler, yemeği çiğneme esnasında yanak ve dil tarafından natürel olarak temizlenir.

Diş yetersizliğinin olduğu gidişatlarda dişin olmadığı tarafta çiğneme de olmayacağı için karşıt ve yan dişlerde daha yoğun yemek birikimi görülmektedir. Dişlerle alakalı meseleleriniz ortadan kalktıktan sonra kumpaslı diş bakımlarınızı sürdürmelisiniz. Diş fırçalama, diş ipi ve arayüz fırçası kullanımını aksatmamalısınız.

Destek olarak ağız gargarası kullanabilirsiniz. Altı ayda bir diş doktor hakimiyetlerini ve diş taşı pakliğini önemsememe etmeyin. Elinizden suyu vazgeçmeyin. Özellikle ilerleyen yaşlarda çok su içmek dilinizin kurumasını da önleyerek ağız kokusu ile gayrette ehemmiyetli bir silah olarak kullanılabilir. Su, ağız içindeki bakterilerin asgaride yakalanması için takviyecidir. Ayrıca tükürük salgısının çoğalmasına takviyeci olur.

GIDALARI DAHA ÇOK ÇIĞNEYIN

Şeker tüketimini en aza indirin. Un, şeker, nişasta ve glikoz ile tatlandırılmış tüm hazır yiyecekler, bakteriler için harikulade kaynaklardır. Bu cins bakteriler şekerle beslenerek süratle artarlar. Diş çürükleri ve diş eti hastalıklarına davetiye çıkaran bu bakteriler, ağız ve beden sıhhatini süratle bozar. Bu cins besinleri olabildiğince az harcamalısınız. Yediğiniz lokmaları oldukça uzun çiğnemelisiniz; bu sayede besinler tükürük ile karışarak ağızda kalmaz. Daha çok çiğnemek, tükürüğü artırır ve daha çok bakteri ağız içerinden koparak mideye gider.

DİL SURATINDAN AĞIZ KOKAR MI?

Ağız bakımı esnasında dil yüzeyini arınmayı unutmamak gerekir. Bunun için diş fırçanızı ya da dil için üretilen özel kazıyıcıları kullanmanız yeterli olacaktır. Diş ipi ve fırçalama sonrası ağız suları kullanımı da bakterilerin arınılmasında tesirli olacaktır. Kumpaslı kullandığınız ağız suyunun ilaç özelliği taşımamasına ve dişleri boyayabilecek kadar koyu olmamasına dikkat edin. Bir dahaki pazara kadar gülücükler suratınızdan noksan olmasın.

GASTROENTEROLOĞA GİDİN

Ülser ve mide kanseri, mide hareketlerini bozarak besinlerin uygun biçimde hazmedilmesine mani olabilir. Hazmedilemeyen besinler midede kalarak kokuşur ve burada alana gelen koku ağza kadar erişebilir. Yeniden bağırsakta alana gelen bir ülserasyon, hatta kansernedeniyle bağırsaklarda oluşabilen daralma ya da tıkanıklık, gıda posalarının bağırsakta kalmasına ve gaz oluşturmasına neden olur. Bu gaz natürel yollarla dışarıya çıkamadığı için ağız yoluyla dışarı çıkmaya çalışır. Uzun süren hazımsızlık ve anormal ağız kokusuolanlar bir gastroenterologa görünmelidir.

BURUNDAN KOKU GELİR

Sinüzit ve burun kaynaklı cerahatler de geniz akıntısına yol açarak ağız kokusu yapabilir. Burunda polip ya da eşi patolojiler oluştuğunda da burundan hava girişini yasaklayarak burun mukozasının kurumasına yol açar. Bu da kötü kokunun oluşmasına neden olur. Bu vaziyette kötü koku ağızdan ziyade burundan gelmektedir. Bademcik iltihaplanmaları aralıksız ağız kokusu oluşmasına neden değildir. Ancak enfeksiyon sırasında geçici bir ağız kokusu mevzubahisidir. Ayrıca akciğer enfeksiyonları, akciğer çıbanı ve KOAH; hastalarda ağız kokusu yapar.