Ünlü kanser uzmanı uyardı! Konut yoğurdu sandığınız gibi…

Özellikle mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelen yoğurt, aynı zamanda sıhhatli beslenmeye de dayanakçı oluyor. Büyük ufak herkesin skonuterek harcadığı yararları ispatlanmış bir yiyecek olan yoğurt başta kanser olmak beraber bir hayli hastalığa derman oluyor. Peki sarih satılan konut yoğurdu sıhhatsiz mi? Uzun ömürlü olarak satılan yoğurtların sıhhatimize hasarı var mı? Tüm bu suallere Doç. Dr. Yavuz Dizdar ckonutap verdi…

Sarih yoğurdun her zaman daha iyi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yavuz Dizdar, sıhhat için yoğurt yenmesinin koşul olduğunu söyledi.

DHA’nın haberine göre; sofraların bırakılmaz lezzeti yoğurdu sıhhatimiz için yememiz koşul.

Özellikle mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelen yoğurt, aynı zamanda sıhhatli beslenmeye de dayanakçı oluyor. Bazı değişik düşünceler olsa da uzmanların genel görüşü konutde yapılan yoğurdun daha sıhhatli olduğu yönünde.

Bu anlamda konut yoğurdunun sıhhat açısından ehemmiyetini değerlendiren Onkolog Doç. Dr. Yavuz Dizdar, iyi bir yoğurdun insan bedeni için bırakılmaz olduğunu ifade etti.

İyi bir konut yoğurdunun nasıl yapılması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Yavuz Dizdar öncelikle iyi bir süt bulunması gerektiğinin altını çizerek, “Konut yoğurdu dediğiniz zaman, bu süt sarih süttür. Piyasadan günlük pastörize süt de alabilirsiniz ama onların hepsi belirli bir harekâttan geçiyor. Bu harekâtlarda sütün yağını alıyorlar, azıcık homojen hale getiriyorlar. Dolayısıyla sizin burada yakalattığınız yoğurt bir ölçü değer kaybediyor” dedi.

“STANDART YOĞURT YOKTUR”

İyi süt bulma uğrunun olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dizdar tanımına şu biçimde dkonutam etti: “Süt bir taşım kaynadıktan sonra ılındığı zaman, ki konut bayanları ve uğraşan insanlar iyi öğrenirler, süt parmağınızın dokunacağı sıcaklığa ulaştığında mayalanıyor. Bu noktada insanların usu karışıyor. Bir kısmı diyor ki ‘hazır mayalar var, onlardan kullanalım’. Nohuttan da maya yapabilirsiniz, başka bir şeyden de maya yapabilirsiniz, bir yerden aldığınız yoğurdun mayasını da kullanabilirsiniz. Bunların her biri ayrı bir ekosisteme dönüşür. Başka Bir Deyişle standart yoğurt diye bir kavram yok.”

“ÇOCUKLAR İÇİN TATLI YETİŞKİNLER İÇİN EKŞİ YOĞURT MAKBUL”

Havanın sıcaklığı, sütün özelliği ve hayvanın yediğine bağlı olarak yoğurdun içeriğinin, tadının, kıvamının farklılık göstereceğini belirten Doç. Dr. Dizdar, “Asıl yoğurt şayet manda sütünden yapılan değilse kaskatı olmaz. Sanayinin harekâtı o katılaşma operasyonuna neden oluyor. Asıl yoğurt hafif sulanır. Suyu da besleyicidir. Zira o peynir altı suyundan oluşmakta. Ekşitirseniz daha başka bir şeye dönüşür. Yoğurt bebekler ve çocuklar için tatlı, yetişkinler için ekşisinin daha makbul olduğunu söyleyebiliriz” biçiminde söylemede bulundu.

“DETOKS YAPANLAR YOĞURTLA BESLENİYOR”

Yoğurdun insan bedeni için özellikle yaşadığımız coğrafyada bırakılmaz olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Dizdar, “Bizim coğrafyamızda detoks operasyonunu yapan sistem yoğurtla besleniyor. Bakınız sütle değil, yoğurtla besleniyor. Ekşime ile beraber detoks için gereken hammaddelerde daha fazla çoğalış alana geliyor. Siz de bedeninizin noksanını gidermek için bu coğrafyada bunu kullanıyorsunuz. Ama kışın boza da bunu kurtarabilir. Öbür yiyeceklerde bu özellik yok. Zira süt dediğiniz şey bir hayat formudur. Süt bir yiyecek maddesi değildir. Biz beslenme maksadıyla da kullanıyoruz ama sıvı hayat formu bebeğin noksanını bitirmek üzere annenin dokusundan salgılanıyor. O surattan da hayat formu olduğu için peynir, yoğurt ya da kefire dönüştürebiliyorsunuz. Bunların her biri de insana değişik değişik kaynaklar sağlıyor” diye konuştu.

“SARİH YOĞURTLARA GÜVENEBİLİRSİNİZ”

Sarih yoğurdun her zaman için daha iyi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Dizdar laflarını şu biçimde sonlandırdı: “Piyasadaki tam ambalajlı mahsuller bir homojenizasyon operasyonundan geçmek zorunda ki raf ömrü uzasın. Dolayısıyla bildiğiniz bir sarih yoğurtçu varsa güvenle alabilirsiniz. Zira yoğurdun içinde bakteri üremez. Yoğurt zati kendiliğinden de oluşan bir şey. Piyasadan içtiğiniz ayranla, aldığınız yoğurtla, kutulanmış mahsullerle yetersizlerin karşılanması ne yazık ki muhtemel değil. İnsanlar bir hastalık mevzubahisi olduğunda ‘içine bir şey mi katıyorlar’ diye bir etmen arıyor. Hayır! Bir şey katmıyorlar. Mkonutcut katma bedeli ortadan kaldırırsanız bozulmamaya başlıyor. Ve bu sizin için bedeninizde beceriksizlik demek. Tam hastalıklar bir katığın ya da bir kimyevinin aşırılığıyla ortaya çıkmaz. Bedeninizin korunmasını zayıflatırsak zati sistem çöker. O zaman da hastalık ortaya çıkar. Dolayısıyla teraziyi yükseltmek istiyorsanız yoğurdu besinsiniz.”