Uzmanlar uyardı! Bu sıhhat düşmanı gıdaları konutunuza dahi sokmayın!
İnsanların beslenme alışkanlıkları ile hastalıklar arasındaki irtibatın doğru orantılı olduğunu artık hepimiz öğreniyoruz. Sıhhat besinler sıhhatli bir bedeni, sıhhatsiz ve sanki zehirli olan ama lezzetli olduğu için harcadığımız besinler ise hastalıklara teslim olan bir bedeni birliktesi getirir. Sıhhatsız besinler genel itibari ile harcanırken kötü pişirilme usullerine maruz kalan besinler oluyor. İşte bu gıdaların başında trans yağa maruz kalmış, kızartılmış besinler geliyor. Trans yağların insan yaşamını negatif etkileyen bir hayli hastalığa yol açtığını belirten Doç. Dr. Ümit Aydoğan, bu yağları kapsayan mahsullerin netlikle mutfağa sokulmaması gerektiğini söyledi. İşte netlikle harcamamamız gereken en sıhhatsiz besinler ve zararları…
İnsanların beslenme alışkanlıkları ile hastalıklar arasında sıkı bir neden netice ilişkisi olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ümit Aydoğan, “Özellikle emin hastalıklarda neden incelenirken en fazla denetlenen başlıca besin maddeleri yağlardır. Perhizdeki yağ oranları, sıhhatli bir insanın kandaki lipid içeriği profili, dağılımı için büyük ehemmiyet taşır” dedi.
İnsanların beslenme alışkanlıkları ile hastalıklar arasında sıkı bir neden netice ilişkisi olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ümit Aydoğan, “Özellikle emin hastalıklarda neden incelenirken en fazla denetlenen başlıca besin maddeleri yağlardır. Perhizdeki yağ oranları, sıhhatli bir insanın kandaki lipid içeriği profili, dağılımı için büyük ehemmiyet taşır” dedi.
“KIZARTMA YAĞI TRANS YAĞA DÖNÜŞÜYOR”
Trans yağların doymamış yağlar olarak değişik yollarla oluştuğunu kaydolan Doç. Dr. Aydoğan, “Pişirme harekâtı sırasında kızartma yağları, trans yağlara dönüşüyor. Yiyecek endu¨strisinde sık kullanılan trans yağlar, bedende doymuş yağlar gibi işlev görerek kötü kolesterolü negatif tesirler. Trans yağlar HDL-kolesterol iyi kolesterol du¨zeyinde eksilmeye neden olurken, doymamış yağlar HDL-kolesterol du¨zeylerini çoğaldırırlar. Sıhhatlı bir beslenme için, perhizle alınan doymuş yağ alımı ve tıpkı doymuş yağlar gibi tesir gösteren trans yağ alımını kısıtlamak veya eksiltmek gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“DOYMUŞ YAĞLAR TİCARİ KAYGILARDAN ORTAYA ÇIKTI”
Natürelliği bozulmuş ve bileşenleri ile oynanmış doymuş yağları mutfağa sokmamak gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Aydoğan, “Bu yağları, yiyecek maddesi olarak şuursuzca bedenimize alıyoruz. Bu yağların oluşturulmasındaki emel, yeniden ne yazık ki ticari endişelerdir. Maliyetlerinin düşük olması sebebiyle daha ucuz olması, kullanıldığı mahsullerde lezzeti çoğaldırması, raf ömürlerinin uzun olması, üretilen yiyecek maddelerinin bozulmadan uzun müddet kalabilmesi ve kerelerce kullanılabilmesi trans yağları seçim nedeni yapmaktadır” dedi.
TRANS YAĞLARIN BULUNDUĞU BESİN MAHSULLER NELER?
Mikroorganizmaların bu cins yağ kapsayan yiyecek maddelerinde basitlikle üreyemediğine dikkat sürükleyen Doç. Dr. Aydoğan, “Trans yağlar en çok patlamış darı, cips, bisküvi, çikolata, meyveli kek, dondurma ve günün belirli öğünlerinde pratik olarak düşünerek çok fazla seçim ettiğimiz börek, donmuş yiyecekler ve yemekler, kızarmış patates, sütsüz krema ve hazır soslarda bulunmaktadır. Balanslı ve kumpaslı bir beslenmeyi kapsayan sıhhatli bir hayat stilimiz olmalıdır. Yapılan çalışmalar, balanslı ve kumpaslı beslenme alışkanlığı olan insanların sıhhatli bir hayat sürdürdüğünü ortaya koymaktadır” diye konuştu.
TRANS YAĞLARIN YOL AÇTIĞI HASTALIKLAR
Besinlerle almış olduğumuz doymuş yağların bir hayli hastalığa yol açtığını söyleyen Doç. Dr. Aydoğan, “Damar sertliği, kalp damar hastalığı, beyin damar hastalıkları ve şeker hastalığı, hamilelik yarıyılında bebek gelişimine mani olarak anne adaylarının düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirmesi gibi sıhhate negatif tesirleri var. Ayrıca bu hasarlı yağlar, anne sütü ile bebeğe geçerek bebeğin gelişimine de negatif tesir yaratmaktadır.
Bağışıklık sistemini negatif etkileyerek alerjik ve immünolojik hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Her yaş grubunda dünyada bir millet sıhhati meseleyi haline gelen ve çağımızın hastalığı olan obeziteye neden olmaktadır. Karaciğer işlevlerinde bozukluklara ve infertiliteye kısırlık, ayrıca öğrenişsel işlevlerin bozulduğu hastalıkların alzheimer, parkinson hastalığı, bunalım vb. görülme sıklığında da çoğalışa neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.