Bu yağ kansere neden oluyor!

Kanola Yağı, Kolza nebat tohumlarının genetik yolla ıslah edilmesi ile elde edilmiş tohumlardan üretilen bir yağ çeşididir. Kozla ise yiyecek yağ nebatlarının içinde en fazla zehirli olanıdır. Öldürücü zehirli olduğu için haşereler bile yemez. Nebat Tahlilcisi Dr. Muammer Yıldız, konolo yağının kullanım alanlarını ve birliktesi getirdiği tehlikeleri tek tek sıraladı.

KANOLA YAĞI VE KANSER RİSKİ….

Kanada tarafından geliştirilip dünyaya tanıtıldığından dolayı “Canadian oil, low acid” sözcüklerinin başlangıç harflerinin birleştirilmesinden oluşturulan canola kanola adı ile dağılmıştır. Kolza yağı uzun seneler makinalarda ve özellikle buğulu makinalarda yağlama maddesi olarak kullanılmıştır. İkinci Cihan harbinden sonra yenebilir yağ imaline evrilmiş 1950’li senelerde marketlerde satılmaya başlanmıştı.

Ancak hayvanlar üzerinde yapılan deneyler insan sıhhatinde kalp zararlarına neden olduğunu ortaya koydu. Bunun üzerine bazı ülkelerin analistleri bu yağın kullanılmasının riskli olduğunu bildirdiler. Seneler gitgide makûsa gidiyordu. Kozla kanolayağı, insanda ve hayvanda amfizem solunum kasvetleri, anemi, kabızlık, fazla duyarlılık ve âmâlık nedeni olabiliyor.

Yasak edildiği tarihte İngiltere ve Avrupa’da 1986-1991 arasında sığır, koyun vs gibi büyükbaş hayvanların yemlerinde kozla yağı kullanılmakta idi. O yarıyılda süratle çılgın dana hastalığı baş göstermişti.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DE ZAYIFLATIYOR

Kanola yağının tesirleri mevzusunda fareler üzerinde yapılan çalışmalar pek çok problemleri göstermiştir. Farelerde kalp, böbrek, böbrek üstü ve trioid bezlerinin yağlı yozlaşmayı büyüme göstermiştir. Perhizlerinden kanola yağı çıkarıldığı zaman birikimler eriyor, fakat uzuvlardaki zararlı dokular geride kalıyor. Kanola yağı bağışıklık sistemini de zayıflatıyor.

Bu yağda yoğun bir biçimde bulunan erusik asitin akciğer kanseri ile irtibatları üzerinde durulmaktadır. Asap ve kan dolaşım sistemlerinde de hasarlı tesirleri olduğu bildirilmektedir. Hasarlı tesirlerinin kanola yağının doğrudan bir trans yağ asidi oluşu ile ilişkilendirilmektedir. Bu yağlar kullanılarak üretilen margarinlerin daha da büyük bir tehlike taşıyacağı ifade edilmektedir.

Öteki yandan, Kanola tohumlarının genetik yapısı üzerinde oynanarak daha düşük erosik asit oranlı yağ elde edilmeye çalışılmakta olduğu bildirilmektedir.

NEDEN OLDUĞU ÖTEKİ HASTALIKLAR

Hipertansiyon ve beyin kanaması tehlikesini artırır. Amfizem, kabızlık, bağışıklık sisteminde cılızlık, fazla duyarlılık, koordinasyon ve konuşma bozukluğu, unutkanlık, ritim bozukluğu, içeriğindeki hemaglutinin, pıhtılaşma bozukluğu ve büyüme geriliği yapar. Kabızlık, akciğer kanseri, âmâlık ve asap ve dolaşım sistemi hastalıkları ve değişinimlere neden olmaktadır.

NERELERDE ÜRETİLİYOR?

En fazla Çin, Hindistan, Kanada, Polonya, Fransa, Pakistan, Almanya ve İngiltere’de üretilmektedir.

KULLANIM ALANI;

Konservelerde, ekmeklerde, margarin ve işlenmiş hazır besinlerde, salata soslarında, kızartmalarda, kavurma ve fırınlama harekâtlarında restoranlarda sıkça seçim edilir.

-İçeriğindeki Omega 3,6,9 faydalı yağ asitleridir ve kolesterol kapsamaması, ısıya dayanıklı oluşu200 santigrat derecenin üzerinde ve balanslı yağ asitleri sebebiyle glukoz hoşgörüsünü eksiltmekte ve şeker seviyesini dengelemektedir. İçeriğindeki fitostrerol, isoflavanoidler antimutojeniktir. A,D,E ve K vitaminleri kapsar. Fakat tam bu yararlı gibi görülen özellikleri, hasarları yanında çok anlamsızdır ve asla bu sebeplerle kullanımına izin verilmemelidir. Konola yağının kullanımının vazgeçilmesi ile verdiği hasarlar durdurulsa da doku kaybı düzeltilememektedir.

ÖTEKİ KULLANIM ALANLARI;

Mum, dudak boyası, sabun, sentetik lastik, gazete mürekkebi, haşere öldürücü, vernik ve bioayakıt gibi mahsullerin üretiminde kullanılır.

Başta Almanya olmak üzere bir hayli Avrupa Birliği ülkesinde konola yağından biyolojik dizel elde edilmekte ve dizel vasıtalarda kullanılmaktadır.

Tüketici olarak bizim cingöz, akıllı ve denetleyici olmamız ehemmiyetlidir. Böylece yiyeceklerimizin içerisine katılabilecek bu gibi hasarlı katkıların bilgisini evvelden temin etmiş oluruz.

Kaynak : Sabah