Meyve diye harcıyoruz ama… Öyle bir yararı ortaya çıktı ki…
Tam meyveler arasında en güçlü antioksidan olduğu söylenen narın öyle özellikleri var ki bir tek vefata derman değil lafının bütün karşılığı olarak adlandırılsa yanlış olmaz… İşte narın bedenimize sağladığı rakamsız bereketlerden bazıları…
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Yavuz Dizdar, narın bir gıdadan öte tıbbi nebatlar sınıfına girdiğine dikkat sürükleyerek, “Narın iyi gelmediği bir şey yok. Kalp, dolaşım, bağışıklık, beyin, öğrenilen tam sistemleri pozitif etkiliyor. Sperm rakamını ve niteliğini artırıyor” dedi.
“KRONİK HASTALIK ÖNLEYİCİ”
Nebatın kumpaslı kullanımda hastalık rehabilitasyon edici ya da önleyici tesire sahipse o zaman tıbbi sıfatını kazandığını belirten Dr. Dizdar, “Narın ise iyi gelmediği bir şey yok. Kalp, dolaşım, bağışıklık, beyin, öğrenilen tam sistemleri pozitif etkiliyor. Başka Bir Deyişle genel bir ‘kronik hastalık’ önleyici; romatizmadan alzheimer hastalığına kadar usunuza ne kazançsa pozitif tesir bildiren suratlarca çalışma var.
Sıhhatli hayatı uzattığı düşüncesi çok daha önceki çağlardan beri kabullenilmiş, verimle, doğurganlıkla ilişkilendirilmiş. İçerikteki maddelere bakınca çok da yersiz bir yakıştırma değil” ifadelerini kullandı.
“BEDENDE ANTİBİYOTİK TESİR GÖSTERİYOR”
Narın çekirdeklerinin özellikle kalp için gözetici olan yağ asitleriyle zengin olduğunu söyleyen Dr. Dizdar, “Tanelere renklerini veren bileşikler kalın bağırsaklarda başka bileşiklere dönüştürülüp ayrı faydalar sağlıyor. Vitamin, mineral var. Tıbbi nebat denmesinin haklı sebebi de bu. Bazı bileşikler bağırsak kurtlarının üremesini yasaklıyor, antibiyotik tesir gösterip bedenin mikroorganizmalarını sıhhatli balansta yakalıyor, ağız ve diş sıhhati açısından çok bereketli” dedi.
“KUMPASLI HARCANMALI”
Erkeklerde narın sperm rakamını ve niteliğini artırdığını dile getiren Dr. Dizdar, şöyle devam etti:
“Bu mevzuda çok araştırma yapılmış. Erkeklerde sperm rakamında gerileme olduğu, rakamın ötesinde hareketlilik, hayata marifeti gibi nitelik unsurlarının eksildiği neredeyse bir on yıldır bilinmekte.
Bunun natürel neticeyi faize hünerinin eksilmesi, işte nar kumpaslı harcanırsa bu negatif vaziyetin üstesinden gelebiliyor. Sayı ve hareketlilik çoğalıyor. Tarihte yararlılıkla ilişkilendirilmesi bu sebeple anlamsız değil, bayanlarda da eş tesire sahip olduğunu zannedebiliriz.”
“EKŞİSİ DE ÇOK BEREKETLİ”
Nar ekşisinin de çok bereketli olduğunu belirten Dr. Dizdar, “Zira bileşikleri konsantre halde kapsıyor. Ama piyasadaki tam nar ekşilerinin saf olduğunu söylemek iyimserlik olur, hem hazırlanması külfetli, hem de kaynak yoğunlaştığı için pahalı. Ama nar ekşisinin her şeye karşın çok bereketli olduğu açık.
Nar suyu ise hazırlanırken kabuk ve süngerimsi dokuda yer alan bileşiklerin de bir kısmını alıyor. Lakin narın tanelerinde yer alan çekirdeklerden ancak bunları çiğneyerek yararlanabiliyor” ifadelerini kullandı.
“KANSER HASTALARI NAR HARCAMALIDIR”
Kanser hastalarının kemoterapi günü olmasa dahi sonraki günlerde nar harcamaları gerektiğine dikkat sürükleyen Dr. Dizdar şu ihtarlarda bulundu:
“Bir de kanser hastalarına kemoterapi sırasında nar yememeleri ihtarları var, ama azıcık mesnetsiz görünüyor. Tamam nar çok eforlu bir antioksidan, ilacın tesirini kullanım sırasında eksiltebilir. Ama bu yalnızca o güne mahsustur, ilaçların çoğu bedenden saatler içinde uzaklaştırılır. Dolayısıyla kanser hastaları kemoterapi günü yemeseler dahi, sonraki günlerde nar harcanmalıdır. Aksi taktirde bedenlerindeki noksanı bu kadar basit yerine koyabilecekleri başka kaynak neredeyse yok.”