Bu atıştırmalıklar hem tok yakalıyor hem de sıhhat veriyor!
Günlük yaşantımızın getirdiği stres ve güçleşen hayat şartları beslenme alışkanlıklarımızı etkiliyor, fiziksel etkinliğimizi eksiltiyor. İş yoğunluğu sebebiyle bir hayli şahıs ara öğünleri hatta ana öğünleri dahi unuturken kimileri de iş stresi sebebiyle devamlı yemek ve atıştırmak istiyor. Öğünleri sıçramak da kalorili ve sıhhatsiz beslenmek kadar sıhhatimize hasar veriyor. Karşımıza başta obezite olmak üzere bir hayli sıhhat problemi çıkarıyor. Beslenme ve Perhiz Kısmı’nden Dyt. Emine Yüzbaşıoğlu sıhhatli ara öğünlerin nasıl olması gerektiği hakkında bilgi verdi.
BAŞ DÖNMESİ VE HALSİZLİK YAŞAMAMAK İÇİN ÖĞÜN ARALARINI KISA TUTUN
Sıhhatlı beslenmenin esasını az ve sık beslenme oluşturmaktadır. Öğün araları 2-2,5 saat olmalı bu zamanın uzamamasına itina gösterilmelidir. Müddet uzadığında kandaki şeker ölçüyü çok düşeceğinden, baş dönmesi, halsizlik, çift görme gibi sıhhat problemleriyle birlikte fazla tatlı yeme gereksinimi oluşur. Bu gereksinimi karşılamak için yenen tatlı gıdalar fazla insülin salgılanmasına neden olacağından, daha fazla açlık hissini alana getirir. Bu nedenle ara öğünlerde bisküvi, kurabiye, çikolata gibi şeker ve yağ oranı yüksek gıdalar seçim edilmemelidir.
BADEM, CEVİZ VE FINDIKLA MİDENİZİ RAHATLATIN
Sıhhatlı bir kahvaltıyla güne başladıktan 2 saat sonrasında kuşluk dediğimiz ara öğün için 1 porsiyon meyve birliktesi 5 adet badem veya 2 adet ceviz veya 10 adet fındık uygundur. Taze meyvenin bulunmadığı zamanlarda kuru meyve seçim edilmeli, seçim edilen kuru meyveler porsiyon rakamları kadar harcanmalıdır. Misalin 1 adet kuru incir 1 porsiyonken 3-4 adet kuru kayısı 1 porsiyondur.
PROTEİN AĞIRLIKLI ARA ÖĞÜNLERİ SEÇİM EDİN
Öğle yemeğinden sonraki ara öğünde bitkinliğin tesiriyle açlık daha fazla sezileceğinden bu ara öğünün protein kapsamasına dikkat edilmelidir. Ayranla beraber galeta sıhhatli bir tercih olabileceği gibi, meyveli yoğurt veya galetayla birlikte peynir de gönül rahatlığını harcanabilir. Akşam yemeğinin geç yeneceği yarıyıllarda öğleden sonraki ara öğün rakamı ikiye çıkarılmalıdır.
TATLI İSTEĞİNİZİ TARÇINLA DİZGİNLEYİN
Gün içerisinde öğün sıçranmışsa veya yorucu bir gün yaşanmışsa akşamları atıştırma gereksinimi daha fazla olacaktır. Özellikle tatlı ihtiyacının çok çoğaldığı akşam saatlerinde bu gereksinimi baskılamak için; tarçınlı süt, tarçınla süslenmiş meyveli yoğurt, tarçınlı nebat çayı seçim edilmelidir. Tarçının kandaki şeker seviyesini dengeleyici tesirinden dolayı iştah baskılayıcı bir özelliği vardır. Ayrıca kuru üzümle karıştırılmış leblebi de posa içeriği yüksek olduğundan tokluk hissi verecek ve tatlı gereksinimini eksiltecektir. Tatlısız yapamam diyenler haftada 2-3 kez sütlü tatlı harcayabilirler. Bu ara öğünün ikindi saatlerinde olmasına dikkat edilmelidir zira akşam yenilen tatlıların hareketsizlik nedeniyle kilo aldırıcı tesiri daha fazladır.
YEDİKLERİNİZ KADAR İÇTİKLERİNİZ DE SIHHATLİ OLMALI
Kahveler süt tozu ile değil, süt ile hazırlanmalıdır. Çay, kahve gibi sıcak meşrubatlar şekersiz içilmeli, kapsadıkları tanenler sebebiyle bedende su yakalanmasına ödem neden oldukları için fazla tüketimleri hudutlandırılmalıdır. Asitli meşrubatlar yüksek oranda şeker kapsadığından bunların yerine, sade soda, ayran gibi soğuk meşrubatlar seçilmelidir. Su içme alışkanlığı kazanılmalı ve günde 2-2,5 litre içilmelidir.